Olağanüstü Bir Hayat > #34

İki tanrıça var, Entanglia ve Vidualia.
İkisi de kutsal dünyadan insan kağıtlarını okur.
Entanglia
Vidualia, kara deliğin içi için izometrik olmayan kodlar hakkında ilginç bir makale buldum.
Vidualia
Oh, bana onun hakkında anlat Entanglia!
Entanglia
Bu makale, kara deliğin içi hakkında bilgiyi kodlamak için yeni bir yol hakkında konuşuyor.
Entanglia
Holografik haritalar adında bir şey kullanıyorlar, kara deliğin içini temsil etmek için.
Vidualia
Holografik haritalar mı? Bunlar nedir?
Entanglia
Holografik haritalar, kara deliğin içinin bir ayna görüntüsü gibidir.
Entanglia
Yüzeye bakarak kara deliğin içinde neler olduğunu inceleyebilmemizi sağlarlar.
Vidualia
Bu harika! Peki, araştırmacılar ne buldu?
Entanglia
Holografik haritalarında hem temel hem de etkili dinamikleri dahil etme yolunu buldular.
Vidualia
Bu ne anlama geliyor?
Entanglia
Bu, kara deliğin içinin davranışını hem kuantum seviyesinde hem de klasik seviyede yakalayabildikleri anlamına geliyor.
Entanglia
Bu iki perspektifi birleştirerek, kara deliğin içinde neler olduğunu daha kapsamlı bir şekilde anlayabilirler.
Vidualia
Bu çok etkileyici! Bu, herhangi bir pratik uygulaması olabilir mi?
Entanglia
Hmm, doğrudan değil. Ancak kara deliğin içini daha iyi anlamak, kara deliği bilgi paradoksu gibi sorunları çözmekte bize yardımcı olabilir.
Vidualia
Ah, anladım. Belki bir gün insanlar bu bilgiyi kullanarak ileri teknoloji geliştirebilirler.
Entanglia
Gerçekten de, Vidualia. Olasılıklar sonsuzdur.
Ve böylece, Entanglia ve Vidualia kuantum dünyasının sırlarını keşfetmeye devam ederler.
Vidualia
Şiirin fikrini o makaleden aldım.

Ebony derinliklerinde, bir kuantum sakalı açılır,

Kara deliğin içi, sırlarını gizler.

Kozmik ipliklerdeki kodlar, zamanın fısıltıları,

Parçacıkların mistik dansı, birbirine dolanır.

Bu kozmik alemin içinde, bilgelik gizlenir,

Bu evrenin ortaya çıkardığı gerçekleri açığa çıkarır.

Title: Non-isometric codes for the black hole interior from fundamental and effective dynamics
Authors: Oliver DeWolfe, Kenneth Higginbotham
View this paper on arXiv